Ticareti Terkin Suçu

İcra İflas Kanunu’nun 44. Ve 337/a Maddesinde “ticareti terk edenler” başlıklı bir suç düzenlenmiştir ki malasef ticaret ile uğraşanların birçoğu bu düzenlemeden habersiz olmaları nedeniyle cezalar almakta ve ticaret yaşamını tehlikeye koyabilmektedirler.

Madde 44 – (DEĞİŞİK MADDE RGT: 06.03.1965 RG NO: 11946 KANUN NO: 538/22) (YÜR. TAR.: 06.06.1965)

Ticareti terk eden bir tacir 15 gün içinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirmeye ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunmaya mecburdur. Keyfiyet ticaret sicili memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazetede ve alacaklıların bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vasıtalarla ilan olunur. İlan masraflarını ödemeyen tacir beyanda bulunmamış sayılır.

Bu ilan tarihinden itibaren bir sene içinde, ticareti terk eden tacir hakkında iflas yolu ile takip yapılabilir.

Ticareti terk eden tacir, mal beyanının tevdii tarihinden itibaren iki ay müddetle haczi kabil malları üzerinde tasarruf edemez.

Üçüncü şahısların zilyedlik ve tapu sicili hükümlerine dayanarak iyi niyetle elde ettiği haklar saklıdır. Ancak karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren ikinci dereceye kadar (Bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasındaki iktisaplarda iyi niyet iddiasında bulunulamaz.

(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 30.07.2003 RG NO: 25184 KANUN NO: 4949/11)

Mal beyanını alan merci, keyfiyeti tapu veya gemi sicil daireleri ile Türk Patent Enstitüsüne bildirir. Bu bildiri üzerine sicile, temlik hakkının iki ay süre ile tahdit edilmiş bulunduğu şerhi verilir. Keyfiyet ayrıca Türkiye Bankalar Birliğine de bildirilir.

Bozulmaya maruz veya muhafazası külfetli olan veya tayin edilen kanuni müddet içinde değerinin düşmesi kuvvetle muhtemel bulunan mallar hakkında, tacirin talebi üzerine, mahkemece icra memuru marifetiyle ve bu kanun hükümleri dairesinde bu malların satılmasına ve bedelinin 9 uncu maddede yazılı bir bankaya depo edilmesine karar verilebilir.

Ticareti terk edenlerin cezası:

Madde 337/A – (DEĞİŞİK MADDE RGT: 01.06.2005 RG NO: 25832 KANUN NO: 5358/8)

44 üncü maddeye göre mal beyanında bulunmayan veya beyanında mevcudunu eksik gösteren veya aktifinde yer almış malı veya yerine kaim olan değerini haciz veya iflas sırasında göstermeyen veya beyanından sonra bu malları üzerinde tasarruf eden borçlu, bundan zarar gören alacaklının şikâyeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Birinci fıkradaki fiillerin işlenmesinden alacaklının zarar görmediğini ispat eden borçluya ceza verilmez.

Borçlunun iflası halinde, birinci fıkradaki durum ayrıca taksiratlı iflas hali sayılır.

Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere; herhangi bir nedenle işletmesini kapatan, kapatmak zorunda kalan tacir bu durumu mutlaka bağlı bulunduğu ticaret sicil müdürlüğüne bildirmek zorundadır.

Ülkemizde işleri bozulan tacirler, kabaca dükkanı terk etmekte, başka bir işyerinde sigortalı çalışan olarak gözükme yada bir akrabasının adına işyeri yada şirket kurmayı seçmektedirler. Terk ettiği işyerinin akıbetini umursamamakta ve borçlardan kurtulduğunu düşünmektedir.

Oysa borçlu olduğu kimselerin bu durumu takip etmeleri sonucunda 3 aydan yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalma riskleri çok büyüktür.

Bu durum tespit edildiğinde alacaklının takibi sonucu ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun 162. Maddesinde düzenlenen taksirli iflas suçunu işledikleri gerekçesiyle sabıkalı duruma düşmeleri de olasıdır. Bu suçunda cezası 2 ay ile 1 yıl arası hapis cezasıdır.

Taksirli iflas (YÜR. TAR.: 01.06.2005)

MADDE 162 – (1) Tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösterilmemesi dolayısıyla iflasa sebebiyet veren kişi, iflasa karar verilmiş olması halinde, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (ASLİYE CEZA MAHK.)

SADECE ŞİRKET SAHİPLERİ DEĞİL MÜDÜR VE YETKİLİLER DE SORUMLUDUR.

Bu suçun faili 2012 yılına kadar sadece şirket sahipleri iken Yargıtay’ın 2012 yılında vermiş olduğu bir karar ile artık, “ticareti usulüne aykırı terk etmek” suçunun ticaret şirketleri müdür ve yetkililerince de işlenmesi mümkündür.

Sonuç bu cezalarla karşılaşmamak için, şirket sahiplerinin yanı sıra şirket müdür ve yetkililerinin de daha özenli olmaları gerekmektedir.

Av. Seyit Sönmez

14/10/2016